(ANKARA ) – Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (ÖSYM) tarafında düzenlenen “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu”, Ankara’da başladı. ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, “Uluslararası alanda da en büyük kurumlardan biriyiz. Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz” dedi. Ulusal Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise “Kademeler ortası geçiş, gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün boyutlarıyla ele alacak bir sistemi geliştirmek kaçınılmaz. Direkt bağlantılı olan bir diğer konu da 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu son dört yılı da tekrar ele almamız gerektiği elbet aşikardır” diye konuştu.
Liselere Giriş Sistemi (LGS) ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) üzere iki geniş iştirakli imtihan başta olmak üzere pek çok imtihanın gerçekleştirildiği Türkiye’deki sistemin masaya yatırılacağı “Uluslararası Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Sempozyumu” Ankara’da başladı. Üç gün sürecek sempozyumda, ölçme kıymetlendirme alanında dünyada yeni yaklaşım ve gelişmeler, yapay zeka tabanlı ölçme değerlendimeyle ilgili uygulamalar ve yenilikler ele alınacak.
“Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz”
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, sempozyumu klasik hale getirmek istediklerini söyledi. Filistin’de hayatını yitirenleri anarak konuşmasına başlayan Ersoy, 2024 yılı içerisinde 68 farklı oturumda 13 milyon adaya imtihan gerçekleştireceklerini, iki milyon kişinin imtihanlarda misyon alacağını söyleyen Ersoy, “Uluslararası alanda da en büyük kurumlardan biriyiz. Dijitalleşmeyi de başarmış bir kurumuz” dedi. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen imtihanlar hakkında bilgi veren Ersoy, amaçlarının tüm imkanları kullanarak e-sınav sistemini arttırmak olduğunu söyledi.
ÖSYM’nin adil bir imtihan sistemi gerçekleştirdiğini kelamlarına ekleyen Ersoy, “Bu sene 68 imtihan yapacağız. YÖK’un aldığı karar gereği performans ölçen imtihanlar da yaptık. Spor bilimlerine giriş imtihanını standart hale getirdik. Öğrenciler üniversite üniversite gezmek zorunda kalmadı” diye konuştu.
“Uluslararası imtihan izleme araçlarından istifade ettik”
Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ise yaptığı konuşmasında şöyle konuştu:
“Bakanlık olarak son devirde ölçme ve kıymetlendirme araştırmalarıyla ilgili ağır bir çalışmanın içerisinde olduğumuzu tabir etmek isterim. Bununla ilgili çalışmamız mevzuat çalışmalarıydı. Mevzuatla bir arada bilhassa sınıf içi ölçme kapsamında açık uçlu soruların kullanılması mecburiliği ve önceliği getirildi. Bu mevzuatla öğrenci ve öğretmenlere geri bildirimlerin, tahlillerin yapılması, İlkokullarda öğrencinin gelişimin izlenmesi gayesiyle imtihanların kaldırılması, oyun temelli değerlendirmeleri merkeze aldık. Ulusal ve memleketler arası izleme araçlarının takibini yaptık. Milletlerarası imtihan izleme araçlarından da istifade ettik. Sınıf içi ölçme ve kıymetlendirme süreçleri içerisinde öğretmenlerin güçlendirilmesini amaç aldık.”
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni marifet temelli tanımlıyoruz”
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne dair konuşan Yelkenci, şunları kaydetti:
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, üç farklı genel müdürlüğümüz ve Talim ve Terbiye Kurulu’muzun oluşturduğu üç modülle izlenecek. Bilhassa marifet temelli bir program olarak tanımlıyoruz bunu. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni marifet temelli tanımlıyoruz. Niyet, alan, toplumsal, duygusal ve okur müelliflik hünerlerinin birebir vakitte eğilimler ve kıymetlerle ortalarında oluşturulan örgüyü kast ediyoruz. Bu marifetlerin kazanılması için yazılan programların kullanılmasını bilhassa süreç odaklı ve geliştirmeci ölçme ve kıymetlendirme yaklaşımı olarak ele alıyoruz.
“4+4+4 sisteminin son dört yılını tekrar ele almamız gerektiği aşikar”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın siyasetlerini belirleyen bir çok şey var. İleriye yönelik bir öngörü olarak bunu kabul edin. Marifet örgüsü temelli bir müfredatın bugünkü öğrenciyi yalnızca çoktan seçmeli bir imtihanla seçen bir yaklaşımın, kötürüm bir yaklaşım olacağı kuşkusuzdur. Kademeler ortası geçiş, gerek ortaokuldan liseye, gerek liseden yükseköğretime geçişte öğrenciyi bütün boyutlarıyla ele alacak bir sistemi geliştirmek kaçınılmaz. Şayet bunu bugünden yapmazsak, daha sonrasında iki ayağımızın bir papuca gireceğini söylemek çok güç bir şey olmasa gerek. Kademeler ortası geçişte bir diğer konu da mesleksel teknik eğitimde niteliği artırmak. Direkt bağlı olan bir diğer konu da 4+4+4 sisteminin son dört yılı. Bu son dört yılı da yine ele almamız gerektiği elbet aşikardır.”
Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Matthias Von Davier ise “Ülkeleri dinlememiz lazım. Eğitim çalışmalarını da yakından takip etmemiz gerekiyor. Kapsam alanını ölçme ve kıymetlendirme alanında yaygınlaştırmamız gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: ANKA / Yeni
News
