Ukrayna‘nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, ikinci Barış Doruğu’nun planlandığını hatırlatarak “Bu sefer Rusya‘nın da katılmasını istiyoruz.” dedi.
Bodnar ve Kırım Tatar Ulusal Meclisi Lider Yardımcısı Neriman Celal, Ankara’da basın mensuplarıyla toplantı düzenledi.
Büyükelçi Bodnar, Rusya‘nın Pokrovsk bölgesine odaklandığını ve ilerlemeyi sürdürdüğünü belirterek Ukrayna‘nın birtakım yerleşim yerlerini bırakmak zorunda kaldığını söyledi.
Ukrayna‘nın çok az ölçüde toprağının Rusya tarafından işgal edildiğini aktaran Bodnar, “günde ortalama 800 ila 2 bin 200 Rus askerinin Ukrayna ile çatışmalarda hayatını kaybettiğini” sav etti.
Bodnar, Ukrayna’nın Kursk bölgesine düzenlediği akınlarla birtakım “yerleşim yerlerini kurtardığını” söyleyerek “Biz yabancı toprakları istemiyoruz lakin savaş alanı yalnızca Ukrayna olmamalı.” diye konuştu.
Ukrayna-Rusya Savaşı bağlamında düzenlenen memleketler arası tepelere değinen Bodnar, bu etkinliklerde güç ve güvenlik hususlarının ele alındığını belirtti.
İkinci Barış Zirvesi
Bodnar, ikinci Barış Doruğu’nun yapılmasının planlandığına işaret ederek “Bu sefer Rusya’nın da katılmasını istiyoruz.” tabirini kullandı.
Zirvenin en değerli emellerinden birinin Ukrayna için adaletli barışın sağlanması olduğunu kaydeden Bodnar, memleketler arası toplumun bu husustaki yönlendirmesine başvurulacağını anımsatarak görüşmelerin üçüncü taraflar üzerinden yapılabileceğini kaydetti.
Bodnar, Türkiye’nin deneyimli bir arabulucu olarak katkılarının değerli olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Dördüncü Kırım Platformu Başkanlar Doruğu’na görüntü bildiri gönderdiğini anımsatan Bodnar, bundan dolayı minnettarlık duyduklarını söyledi.
Bodnar, Erdoğan ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin 79. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çerçevesinde görüştüğüne dikkati çekerek iki ülke ortasında görüşülen en değerli mevzulardan birinin Ukrayna’nın tekrar inşası konusunda işbirliği yapılması olduğunu vurguladı.
Ahmetov kardeşler
Kırım Tatar Ulusal Meclisi Lider Yardımcısı Celal de Kırım’ın 2014’te ilhak edilmesinin akabinde orada kalarak Kırım Tatarlarını temsil ettiğini anlattı.
Celal, 2021’de Kırım’da Rus güvenlik güçlerince gaz şebekesini sabote ettiği teziyle tutuklandığını ve 17 sene mahpus cezasına mahkum edildiğini belirterek birçok insanın Rus cezaevlerinde zorluklarla karşılaştığını kaydetti.
Asan ve Aziz Ahmetov’un hala cezaevinde olduğuna işaret eden Celal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ahmetov kardeşlerin hür bırakılması daveti yaptığını hatırlattı.
Celal, Kırım’da resmi olarak 220 siyasi mahkumun bulunduğunu belirterek bunların 132’sinin Kırım Tatarı olduğunun altını çizdi.
Rusya’daki Kırım Tatarı “siyasi mahkumların” hatasız olduğunu ve kendi topraklarının ilhakına karşı çıktığını söyleyen Celal, hiçbir vakit Rus hükümetini devirme hedefi gütmediklerini, herkesin serbestçe yaşamasını istediklerini vurguladı. Celal, “siyasi mahkum” olan bir Kırım Tatarı’nın intihar ettiğini aktararak Kırım Tatarlarına karşı baskıların, Kırım özgürlüğüne kavuşmadan bitmeyeceğini vurguladı.
Celal, hür bırakıldıktan sonra birinci kere Türkiye’yi ziyaret ettiğini belirterek görüştüğü birçok Türk yetkiliye “Kırım’daki gerçek durumu” anlattığını bildirdi.
Türkiye’yi kendilerine yakın gördüklerini ve dayanağının devam edeceğini beklediklerini söyleyen Celal, “Karadeniz bölgesinde Türkiye için Ukrayna’dan daha güzel partner olmadığından eminiz. Karadeniz bölgesinde Rusya’nın güçlenmesinin ve Ukrayna’nın topraklarını işgal ederek güçlenmesinin Türkiye’ye hiçbir yararı olmaz” dedi.
Celal, Rusya’nın Kırım’ı ilhak ettikten sonra bölgenin demografisini değiştirdiğine işaret ederek “(Rusya) İşgalden sonraki periyot içinde 800 binden 1 milyona kadar vatandaşını Kırım’a taşınmaya zorladı. Ayrıyeten Kırım’a taşınan herkesi Rus vatandaşlığı almaya da zorladı.” dedi.
Kaynak: AA / Can Efesoy – Şimdiki
News
