Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere bütün muhataplarına yönelik olarak, Kıbrıs Adası’nda Kıbrıs Türk halkının kendi lisanıyla, diniyle, kültürüyle, mukadderatıyla, gayretiyle bir yol çizdiğini belirterek, “Kıbrıs Türk halkına direkt uçuş yasağı, direkt ticaret yasağı, direkt temas yasağı, spor ambargoları üzere kısıtlamalarla diz çöktüremeyecekler.” dedi.
Ankara Hacı Bayram Veli (AHBV) Üniversitesi Asya Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yıl dönümü münasebetiyle Tatar’ın iştirakiyle stant, söyleşi ve imza günü aktifliği düzenledi.
AHBV Üniversitesi Itri Yerleşkesi Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen aktifliğe, Tatar, AHBV Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı, akademisyenler, öğrenciler ve birçok davetli katıldı.
Ersin Tatar, buradaki konuşmasında, Kıbrıs Adası’nın tarihi geçmişine ait bilgiler vererek, “Osmanlı periyodunda, Ada’daki Rumlar 350 yıl kesintisiz huzur ve barış içinde yaşadılar.” dedi.
Kıbrıs Adası’nın 1923-1960 yıllarında İngiltere’nin egemenliği altında olduğuna ve bugün de Ada’da İngiltere’nin iki hükümran üssünün bulunduğuna işaret eden Tatar, bu üslerin Ada’yı tehlikeye attığını söyledi.
Tatar, Türkiye‘nin her devir Kıbrıs Türkü’nün yanında olduğunu söz etti.
Kıbrıs Barış Harekatı öncesi Beşparmak Dağları’nda Rumların Yunanistan ile hazırlık yaptığını anımsatan Tatar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin düzenlediği operasyonla bugünkü haritanın çizildiğini lisana getirdi.
Ada’da Federal temelde bir tahlil için yıllarca gayret edildiğini söyleyen Tatar, “Güney Kıbrıs’ı tek taraflı olarak Avrupa Birliği’ne aldılar. AB üyesi devlet olmasıyla Kıbrıs sıkıntısıyla ilgili tahlil daha da zorlaştı.” diye konuştu.
Tatar, KKTC’nin istikametini Türk dünyasına çevirdiğini söz etti.
Tatar, Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Türk’ünün, Kıbrıs Adası etrafındaki bütün zenginlikleri sonuna kadar koruyacağını belirtti.
“‘Benim ardımda 85 milyon Türkiye var’ diyorum”
Tatar, KKTC üzerindeki ambargoların kaldırılması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Bizim şu anda yürütmekte olduğumuz yeni siyaset artık iki devletli bir siyasettir. İki devletli siyasetin kıymeti, kuzeydeki Türk devleti bağımsız hâkim bir devlettir. Mavi Vatan’da deniz yetki alanlarıyla, kara sularıyla, hava alanıyla, birtakım diğer ekonomik münhasır bölge çizgileriyle nitekim hem kendi toprağımız ve Mavi Vatan’da da Türkiye ile birlikte daha fazla hakkımız, hukukumuzun olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz.”
BM ve AB başta olmak üzere bütün muhataplarına yönelik olarak, Kıbrıs Adası’nda Kıbrıs Türk halkının kendi lisanıyla, diniyle, kültürüyle, mukadderatıyla, gayretiyle bir yol çizdiğini lisana getiren Tatar, şunları kaydetti:
“Kendi devletini yaşatma hakkının Kıbrıs Türk halkının insanlık hakkı olduğunu, bunu kimsenin reddedemeyeceğini ve bu çağda Kıbrıs Türk halkına direkt uçuş yasağı, direkt ticaret yasağı, direkt temas yasağı, spor ambargoları üzere kısıtlamalarla diz çöktüremeyecekler. Buna sonuna kadar direneceğimizi ve devletimizi sonuna kadar savunacağımızı kendilerine söz ettiğimizde, ‘Ama’ dediklerinde, ne diyorum ben? ‘Benim ardımda 85 milyon Türkiye var.’ diyorum.”
Tatar, Cumhuriyetçi Türk Partisinin çekilmesiyle yaşanan Cumhuriyet Meclisi’ni açma krizi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan gelişmeler sebebiyle Samsun ve Trabzon ziyaretlerini iptal edip KKTC’ye döneceğini söyledi.
AHBV Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bostancı da Tatar’ın, hayatının her basamağında Kıbrıs Türkü’nün gayretini verdiğini tabir etti.
50 yıl evvel temmuz ayında Kıbrıs Barış Harekatı’nın gerçekleştiğini hatırlatan Bostancı, problem Kıbrıs olduğunda bütün Türkiye’nin ayakta olduğunu vurguladı.
Bostancı, Tatar’ın Kıbrıs Adası’nda barış ortamı için gayret ettiğini kaydetti.
Konuşmaların akabinde Tatar, iştirakçiler için kitabını imzaladı.
Kaynak: AA / Mehmet Şah Yılmaz – Yeni
News
